‘Henüz kanun kaçağı olamadım sanırım’ derken…

Sevgili günlük,

Sana daha önce 1 Temmuz’dan itibaren kanun kaçağı olacağımı söylemiştim. Bakaya durumuna düştüğümde günlük hayatımda ne hissedeceğimi, kaygılanıp kaygılanmayacağımı merak ediyordum. Tam da 1 Temmuz’u 2 Temmuz’a bağlayan gece, iş için gittiğim Balıkesir’de otelde kalmam gerekti. Geç saatte otele vardım, kaydımı yaptırıp odama çıktım. Kaygılandığımı söyleyemem, ama ‘Acaba sabaha karşı polis gelir mi?’ düşüncesiyle klozette otururken telefonumdan e-devlet uygulamasına girip askerlik durumum nasıl gözüküyor diye baktığım da gerçek. “31 Temmuz 2018’e kadar … sakıncası yoktur” diyordu. Polis de gelmedi. Herhalde henüz ‘kanun kaçağı’ olmadım, diye düşündüm.

Yaklaşık iki saat önce, yani 15 Temmuz’un son dakikalarında, metro çıkışında GBT’ye denk geldim ve ilk tutanağımı da almış oldum. (Bu arada 15 Temmuz demişken… Bedava toplu taşımanın sefasını sonuna kadar sürdüm. ‘Benim için basar mısın, zaten almıyor,’ diyen vatandaş için de bastıktan sonra iki defa daha ücretsiz olarak çevirdim turnikeyi.) Olaylar şöyle gelişti:

ilk-tutanak-15072018

Kimliğimi kontrol eden polis, ‘Bakaya mısın?’ diye sordu. ‘Yani… Vicdani retçiyim,’ dedim. Tutanak doldurması için kimliğimi başka bir polise verdi. Sabah tekrar kullanılmak üzere direk dibine bağlanmış simit arabasının üzerinde tutanak doldurmaya başlayan polise yanaşarak ‘Kusura bakmayın, tutanak dolduruyorsunuz, ama imzadan imtina edeceğim,’ dedim. Tutanak dolduran, bunun mümkün olup olmadığını diğer polise sordu. Kendisinden onay alınan polis memuru bakaya olarak ilk kez GBT’ye girdiğimi öğrenince, ilk seferinde ceza kesme taraftarı olmadığını, tutanağı tek nüsha olarak hazırlayacağını, işleme koymacağını, 15 gün içinde yine GBT’ye denk gelirsem tutanağı gösterebileceğimi söyledi. Diğer polis yine de iki tutanak doldurmaya devam ederken, vicdani ret hakkına saygı duyduğunu, üniversiteye giden kardeşinin iki yıl tecil hakkını kullandığını anlattı, bedelli yapıp askerliği aradan çıkarmamı tavsiye etti. Neyse sevgili günlük, çok da uzatmayayım, neticede tutanaklardan birisini buruşturup attı; tutanağı hazırlayan polis ise, kimliğimle birlikte fotoğrafını çektikten sonra yukarıda gördüğün tutanağı bana verdi.

Bakaya olduktan sonraki ilk GBT deneyimim işte böyle geçti. Polis kimliğimi istediğinde kalbim heyecandan oldukça hızlı atmaya başladı, onu da itiraf edeyim.

Bu arada eve geldiğimde e-devletin kapısını bir kez daha çaldım. Artık şöyle görünüyor:

edevlet-askerlik-durumu

Not: Gönderdiğim dilekçelere henüz yanıt gelmiş değil. Bu arada şöyle de bir gelişme yaşandı: http://vicdaniret.org/yargi-vicdani-ret-hakkini-tanidi-ama-yasal-ve-uygun-kullanilmadigindan-ceza-verdi/

‘Henüz kanun kaçağı olamadım sanırım’ derken…” için 3 yorum

  1. Merhabalar,

    Benim sorum yakinda cikmasi beklenen bedelli askerlik ile ilgili. Vicdani retciler olarak bedelliden faydalanacak misiniz? Yoksa zorunlu askerlik kalkana veya herkesin silah altinda olmadigi farkli bir forma donuse kadar bu sekilde devam mi edeceksiniz?

    Beğen

    1. Merhaba,
      Bu soruya ayrı bir yazıyla yanıt vermem daha açıklayıcı olacaktır. Bunu önümüzdeki hafta içinde yapacağım. Fakat kısaca ifade etmem gerekirse, bedelli askerlik yapmanın vicdani ret ile hiçbir şekilde örtüşmediğini düşündüğümü ve bedelli askerlik yapmayacağımı söyleyebilirim.

      Beğen

Yorum bırakın